SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ZÜHD VE RİKAK BAHSİ

<< 2993 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

55 - (2993) حدثنا محمد بن عبدالله بن نمير. حدثنا وكيع. حدثنا عكرمة بن عمار عن إياس بن سلمة بن الأكوع، عن أبيه. ح وحدثنا إسحاق بن إبراهيم (واللفظ له). حدثنا أبو النضر، هاشم بن القاسم. حدثنا عكرمة بن عمار. حدثني إياس بن سلمة بن الأكوع؛ أن أباه حدثه؛

 أنه سمع النبي صلى الله عليه وسلم، وعطس رجل عنده فقال له "يرحمك الله" ثم عطس أخرى فقال له رسول الله صلى الله عليه وسلم "الرجل مزكوم".

 

{55}

Bize Muhammed b. AbdiIIah b. Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize Veki' rivayet etti. (Dediki): Bize Ikrime b. Ammâr, Iyâs b. Seleme b. Ekvâ'lan, o da babasından naklen rivayet etti. H.

Bize ishak b. ibrahim de rivayet elti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize Ebû'n-Nadr Hâşim b. Kaâsım rivayet etti. (Dediki): Bize ikrime b. Ammâr rivayet etti. (Dediki): Bana Iyâs b. Seleme b. Ekva' rivayet etti, ona da babası rivayet etmiş ki, kendisi Nebi {Şallalluhu Aleyhi ve Sellem)'den dinlemiş.

 

Bir adam onun yanında aksırmış da, ona yerhamükellah demiş. Sonra bir daha aksırmış, bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Bu adam zükkamlıdır.» buyurmuşlar.

 

 

izah:

Bu hadisi Buhâri «Kitâbu'l-Edeb»'de tahric etmiştir.

 

Teşmit «Yerhamükeilah» demektir. Kelimenin aslı düşmanların şematasını gidermektir. Ve hayr duası mânâsında kullanılır. Teşmit yapan kimse karşmdakine düşmanlarının şamatasından kurtulması için dua etmiş gibidir. Yahut aksıran kimse Allah'a, hamdederse bizzat şeytanın şamatasını defettiği için bu isim verilmiştir. Teşmitin hükümlerini Kitâbu's-Selâm'da görmüştük. Onun meşru olduğu hususunda icma'ı ümmet vardır. Zâhirîlerle Mâlikiler'den ibni Meryem'e göre her işitene teşmit vâcibdir. Kaadî İyâd, imam Mâlik'in meşhur olan mezhebine göre, teşmit farzdır, demiştir. Diğer ulemaya göre, teşmit vâcib değil, sünnet ve menduptur. Aksırdıktan sonra El-hamdülillah demeyen kimseye teşmit yapılmaz.

 

Hadîsin ikinci rivâyetindeki Fadl b. Abbâs'ın kızından murad;Ümmü Gülsüm'dür. Vaktiyle Hz. Hasan'la evli idi. Ondan ayrıldıktan sonra Hz. Ebû Musa'l-Eş'arî ile evlendi. O vefat edince imran b. Talha'ya vardı. Bilâhare ondan da boşandı ve Küfe'de vefat etti.

 

Hadîsin üçüncü rivayeti nezle gibi bir hastalıktan dolayı aksıran kimseye yerhamukellah denilmeyeceğine işarettir.